Home Liderlik Psikolojik güven

Psikolojik güven

by Muhammed Lap
0 comment 1 views

Harvard Business School’da öğretim üyesi olarak görev yapan Amy Edmonson’ın ifadesi ile, takım içerisinde bir kişinin cezalandırılmayacağını veya küçük duruma düşmeyeceğine inanarak fikrini belirtmesi psikolojik güvenli bir ortamın olduğunun göstergesidir.

William A. Kahn’ın 1990 yılında yayımlanan “Psychological Conditions of Personal Engagement and Disengagement at Work” makalesinde ise kişinin kendi kariyerine,imajına olumsuz etkisi olmadan kendini ifade etmesinin psikolojik güven ortamının varlığını gösterir.

Kısacası bulunduğu ortamda insanların kendini rahatça ifade edebilmesidir.

Psikolojik Güvenlik kavramı 2000’li yıllardan sonra yaygınlaşmaya başlıyor. Amy C. Edmondson, “The Fearless Organization” adlı kitabında, 1900’lerin imalat endüstrisinde korku kültürünün yaygın olduğundan ve çalışanlarında hızlı ve kaliteli çalışması için uygulanan yönetimsel bir teknik olduğunu vurguluyor.

Günümüzde böyle mi? Korku kültürünün hakim olduğu bir şirket ne kadar hayatını devam ettirebilir? Bunun bir örneğini de Nokia’da yaşanmış. Quy N. Huy ve Timo O. Vuori tarafından 2015 yılında 76 Nokia çalışanı ile gerçekleştirdiği “How Nokia Lost the Smartphone Battle” araştırmasının çıktıları güvenli ortamın etkisinin ne kadar önemli olduğunu göstermiş. Orta düzey yöneticiler şirketin gidişatı ile ilgili olumsuz yorumlarda bulundukça veya kritik bazı sorular sordukça üst yönetim alınan kararların uygulanmasına odaklanılmasını vurguladı. Buna uymayanları ise etiketleyerek şirketteki imajlarının ve kariyerlerini olumsuz etkilemeye başladılar. Üst yönetimin bu yaklaşımı orta düzey yöneticilerin üst yönetime sektördeki yerleri ile ilgili gerçek yorumları yerine iyimser bir algı oluşturacak şekilde taşımasına sebep oldu. Bunu da uzun vadeli yalnız yanlış yapılan büyük yatırımlar, rakiplerin ve teknolojinin takip edilmemesi izledi. Ve gelinen noktada Nokia telefon sektöründen neredeyse silindi.

Peki psikolojik güvenli bir ortam olsaydı Nokia, Apple, Samsung, Huawei, Xiaomi gibi kurumlarla rekabet edebilir miydi? Bu sorunun net bir cevabı yok. Yalnız şirket daha inovatif ve doğru kararlar alabilirdi. Şuanki durumundan daha iyi bir konumda olabilirdi.

Amerikalı psikolog Frederick Herzberg’in geliştirmiş olduğu “İki faktörlü motivasyon kuramı”nda çalışma ortamında olması gereken hijyen faktörlerinden bahsediyor. Hijyen faktörü, çalışanların içinde bulundukları ortamı ve durumu belirleyen faktörleri ifade etmektedir. Bu faktörler arasında ücret, güvenlik, statü vb. sayılabilir. Kurum çalışanlarına yaptıkları iş karşılığında ücret vermeli, onların kurum içindeki güvenliğini sağlamakla sorumludur. Psikolojik güvenlikli ortam sağlamaya da kurumlar bir sorumluluk olarak görmelidir.

Psikolojik güvenlikli bir ortamın olmadığı kurumlarda şirketi, ekibi daha iyiye götürecek fikirler dile getirilemeyecek, şeffaf yaklaşılamayacak bu da Nokia örneği gibi şirketi veya takımı daha başarılı olmasını engelleyecektir veya tamamen başarısızlığa itecektir.

You may also like

Leave a Comment

Copyright 2024 MLAP.com.tr | Powered By MLAP